İyi pazarlar!
Bir kaç gün önce okumayı bitirdiğim ancak bir türlü hakkında yazmayı bitiremediğim eğlenceli bir kitap KOCAN KADAR KONUŞ. Kafa karışıklığı, stres, migren ağrıları ve geldi bahar ayları... derken biraz yaymak istedim.
Yeni kuşak yazarlarından/köşe yazarlarından olan sevgili Şebnem Burcuoğlu'nun eğlenceli bir dille ele aldığı gerçek bir trajikomik Türk kızı hikayesidir. Kısaca değinirsek; daha küçük yaşlardan itibaren evliliğin iliğine kemiğine kazınmış bir Türk kızının 30 yaşına gelmesi ve kendinden yaşça daha küçük olan kuzeninin evlenmesi ile aile içinde sirenler birden çalmaya başlıyor. Süüüpriz!!! Talih mi talihsizlik mi bilemiyorum bu dönemde kızımız Efsun'un ilk aşkı Sinan'da ortaya çıkıyor... Aile baskısı, evenmek için ailedi tüm kadınlar tarafından verilen yeni taktikler, stratejiler ve planlar derken Sinan ve Efsun'un arasında yıllarca bir türlü alevlenemeyen aşk yok olmaya mahkum hale gelir. Efsun kendisine çok yabancı olan bu taktikleri ezberlemek için o kadar uğraşmıştır ve etrafında bu stratejilerin iyi çalıştığına dair o kadar çok kötü örnek vardır ki, istemeden de olsa bambaşka bir kişiliğe dönüşüp trajikomik şeyler yaşar.
Aile baskısı, biyolojik saat endişesi, etraftaki kötü örnekler ve daha önceki tecrübelerin kırıklığı da eklenince; bir kadının iç dünyası içindeki karmaşık diyaloglara da komik bir dille değinilmiş. Ben okurken çok eğlendim. Hikaye bizden içimizden bir hikaye çünkü.
Okumayı bitirdikten sonra kitap hakkındaki yorumlara göz atmam ile şaşkınlık yaşamadım değil. Elbetteki herkes her şeyi beğenmek ve onaylamak zorunda değil ancak saçma sapan eleştiri yapıp baltalamak da yersiz. Sizin ailenizde yada yaşadığınız ortamda olmasa bile bizim kültürümüzde, aile yaşantımızda evliliğin kutsallığı, genç yaşta evlenmek vb bir hala bile güncelliğini koruyan bir çok yaşam tarzı mevcut. Olumsuz hatta hakarete varan söylemler yerine okuyup keyif almak inanılmaz eğlenceliydi. Her şeyi çok fazla ciddiye alan ve kendini kasan arkadaşlara... Kitabın ikincisi de çıkmış onu da okuyup burada yorumlayacağım demekten büyük haz duyuyorum.
Ayrıca söylendiği kadar başarısız ve abartı bir kitap olsa sanırım filmi de yapılmaz ikinci kitabı da yazılmazdı. Demek ki neymiş; ''Meyve veren ağaç taşlanır'' mış ;) Kesinlikle tavsiyemdir. Okumanızı öneririm. Başta tabi ki Şebnem Burcuoğlu'nun ve sonrasında da yayında ve yapımda emeği geçen herkesin ellerine emeklerine sağlık demek isterim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Evet yazımı okudunuz. Bu konuda sizinde fikrinizi merak ediyorum:)